Sayfalar

11 Mayıs 2011 Çarşamba

TEŞEKKÜRLER ŞİLE


Özgürlük büyük şehirler de özelliklede İstanbul da o kadar küçülüyor ki bir tutsakdan farkın kalmıyor bi kelimeden ileri gidemiyor ÖZGÜRLÜK..Bunun farkına vardığında özgür olduğunu hatırladığında insan aslında yapabileceği bir çok şeyin olduğunu farkediyor.Özgürlük kendini istiklale hapsetmek değildir.Bence özgürlüğün en uc noktası yaptığın çılgınlıklardır..
   Bir çılgınlık yapalım dedik..
İşe bisiklet kiralamakla başladık..Rotamız beşiktaştan başliyip Şile de sona eriyordu.Yaklaşık bir 140 km kadar pedal atcaktık.
Saat 12 de BEşiktaştan Kadıköy yapıp oradan çevreyolundan e5 bağlantısına kadar pedal attık Uzunçayıra ulaşıp bisikletliye YASAK OLAN e5 e dalip köprüden önceki son sapakdan dümdüz bir şile yoluna çıktık.Şunu belirteyim arkadaşlar bisiklete sadece adalara gittiğimde binen br insanım antremansız kondüsyonsuz şile yolunda devam ettik.Şile yolunda su alacak bi yer bulamadık ve 2.5 3 saat susamış bir şekilde pedal atip en son bulduumuz bir mağazaya dalip orada sulandık.Arada köyler karşimiza çikti burdaki insanlarla muhabbet edip şileye gitiğimizi söylediğimizde bize araba olmadan varamazsınız gibi çeşitli çeldirici sözler söylediler..hava kararmaya başlamıştı ve biz şileye daha ne kadar kaldiğini bilmiyoduk.Şile yolu cok issizdir arkadaşlar nadiren araba gecer baharda ve yollarda yabani hayvan çıkabilir levhaları görüp farsız bisikletlerle karanlıkta ilerlemek hiç de sanildiği kadar kolay değil..saat 10 u vurmuştu ki şileye 20 km tabelasını gördük..Daha bir iştahla pedal çevirmeye başladık.yokuş yukarı pedal çevirmek yerine yürümek daha hizli bir aktivite bunu da söliyim arkadaşlar.herneyse 1 saat pedal çevirip 17 km kaldiğini öğrendiğimide bu bizim için b ir yıkımdı.Arttık dayanamayacığımızın farkına vardık çünkü önümüde koskoca bir yokus vardi..oturduk ve bekledik en kötü senaryoyu hazirladık kendimie ve bulunduğumuz yerde çadır kurabileceğimiz yer bulmaya çalıştık.Derken bir minibüs yaklaştiğini görünce otostop yapıp kendimizi saat 11 gibi şile de bulduk..Sahile inip büyüleyici şile kalesi bizi karşiladi.biraz onunla selamlaşıp çadır kurcağimiz yemek yiycğimiz bi yer ayarlamaya koyulduk.Derken karşımıza bir balıkçı çıktı ve braz muhabbetten sora bizi kayığına çay içmeye davet etti..Orhan abi şiledeki güzlliklerden birisiydi cok sicak cok içten bir insandı.Orhan abinin arkadaşları da kayığa geldi ve gec saatlere kadar muhabbet ettik.Sora müsade istedik müsade gelmedi bize kayıkta kamarada yatma teklifi geldi..geri çevirmedik ve balıkçı teknesinde kamarada uyuduk..Sabah erkenciydik orhan abi bizi erkenden kaldirdi ve beraber kahvalti hazirladik menemen yaptik..kayığın sahibi bahattin abi de sabah kahvaltiya katildi.bahattin abi de cok sıcak cok kültürlü bir insandı.kahvaltı bittikten sora şileyi kariş kariş gezdik.çok küçük ama çok sıcak güzel bir belde şile..feneri,kalesi,kayalik mağaralari,cok büyük sahili ve sıcak insanlariyla bizi cok iyi ağirladi.Işık üniversitesi öğrencileriyle muhabbet edip bolca gezdik karnimiz aciktiğinda da seçim döneminin avantajlarini kullanip siyasi paritlerin boş vaatlerini dinleyip kuru pasta ve caylarimizi midemize indirdik..GEce sahile çadırımıızı kurup Güneşin o muhteşem batişini seyrettik..Arkadaşım Aras yorulmuştu direk tulumuna sarilip uyudu ben sahildeilerden gelen şarkinin melodisine kendimi kaptirmiş bağirarak eşlik ediyodum..Sora Aras ı uyandırıp onunla muhabbet ettik sahile sifir dalga sesleriyle harmanlanmiş çadirimizin önünde..Derken 2 günün verdiği yorgunlukla çadira girip uyuduk ertesi gün ki dönüş için..
Tüm sıcaklığın için teşekkürler Şile..

2 yorum:

  1. yaa süpersiniz engin zevkle okudum.her cümlenin ardından acaba daha neler yaşadılar diye merak içindeydim.çok güzel bir anı sizi tebrik ederim.süpersiniz:))

    YanıtlaSil